Terakki, 1877’den beri mutlu, uygar ve aydınlık nesiller yetiştirir.
Ülkemiz tarihinin en köklü eğitim kurumlarından olan Terakki Vakfı Okullarının temeli Selanik’te atıldı, okul 1877 yılında “Mekteb-i Terakki” adıyla eğitim hayatına başladı. O zamanlar ilk ve orta düzeyde eğitim veren, daha sonra lise eğitimini de katacakları okulun yönetimini, vakıf ilke ve yapısını taşıyan bir encümen (komisyon) üstlendiler. İnsan için gösterilebilecek en önemli çabanın, bireyin eğitimi için olduğuna inandılar. Encümen üyeleri, yöneticiler ve öğretmenler; kız ve erkek çocuklarının, yaşam boyu öğrenme sevgisine sahip gençler olmalarını ve kendi yollarında ilerleyebilmelerini istediler. Kız öğrencilere de eğitim olanağı sağlayarak Batı eğitim anlayışına uygun dersler verilmesi, kurumumuzun çağdaş niteliğinin habercisi oldu.
Okul Müdürü Edhem Müfid Beyefendi’nin 1918 yılında mezuniyet merasiminde yaptığı konuşmanın metninden:
…
“Sevgili kızlarım! Emin olunuz ki sizin için böyle bir âtî (gelecek) pek uzak değildir. Kavi (güçlü) ve metin bir malûmât sahibesi (bilgi sahibi) olmak şartıyla bu âtînin (geleceğin) sizler için uzak olmamasını temenni ederim. Tâ ki sizler de bir erkek gibi maişetin (geçimin) her türlü acılarına ve ıztıraplarına göğüs gerebilesiniz. Tâ ki sizler de dinin müsâade edib de adât-ı mahalliyenin (yerel adetlerin) bağladığı o ağır zincirleri kırarak ‘biz de insanız, bizim de aklımız, dimağımız, kuvvetimiz, çalışmak için erkeklerden daha büyük bir hüsn-i niyetimiz (iyi niyetimiz)’ var diyebilesiniz. Tâ ki erkeklerin size vermek istedikleri hukuku siz silah-ı marifetiniz (yetenekleriniz) sayesinde bizzat ahzedebilesiniz (alabilesiniz).”
4 Temmuz 1334 (4 Temmuz 1918)
…
Öğrencileri yabancı dil bilen, ticaret bilimlerine hâkim, girişimci bireyler olarak yetiştirme amacının yanında, saygıyı ve güzel ahlakı da öğrenmelerini sağlayacak bir okul ortamı yarattılar. Eğitimin doğru ilkelerle, doğru yapılmasını her çağda, her zaman gerekli gördüler. Kişilikli gençler yetiştirmeyi sürdürdüler.
Öğretmenlerin görevleriyle ilgili yazılan ilk talimatta ise şu madde yer aldı:
Madde 8: Öğrencilerin güzel ahlak ve davranışa (terbiyeye) alıştırılmaları için, öğretmenler tarafından kendilerine gerek normal durumlarda ve gerekse kızgınlık halinde, her zaman nezaketle ve “siz” kelimesiyle muamele edilecektir.
“Terakki”, Osmanlı Türkçesinde “ilerleme” anlamına geliyor. Terakki Vakfı Okulları, kuruluşundan bugüne kadar her dönemde “ilerlemenin” ve “çağdaş eğitimin” öncülerinden biri kabul ediliyor.
Terakki’nin eğitimde ilerlemenin simgesi olarak kabul edilmesini belirleyen nedenlerden biri de üç farklı yüzyıldan özümsenen deneyimleridir.
Anaokulunun Kurulduğu İlk Eğitim Kurumlarından Biri
“Mekteb-i Terakki” eğitime, “Terakki Mektebi” adıyla devam etti. Özgüvenli çocuklar yetişsin istediler. 1907 yılında alınan kararla okul öncesi ana (valide) okulu eğitimine de başladılar. O dönemde Terakki, anaokulunun kurulduğu ilk eğitim kurumlarından biri oldu. Burada yolun başındayken sorumluluk almayı öğrenen çocuklar, öğrendiklerini hayata geçirebilen bireyler olarak büyüdüler. Her zaman bir işi sonuna kadar götürdüler, yaptığı işin sorumluluğunu üstlendiler.
Terakki, 1877’den beri öğrencilerinin zihin ve ruh sağlığı yerinde gençler olmalarını, kendi ilgi ve yeteneklerinin farkına varmalarını istedi. Türkiye’de öncülük ettiği konulara birini daha ekleyerek, bir süredir çalışmalarını sürdürdüğü Rehberlik Servisini 1970 yılında kurdular.
Eğitimi yayma ilkesiyle Terakki, Levent Yerleşkesinden sonra Anadolu Yakasında da eğitimi devam ettirmek üzere ikinci yerleşkesini Tuzla/Tepeören’de hayata geçirdi. Çağdaş eğitim ve mimarlık ilkelerini teknolojik yenilikler ve çevreci yaklaşımla birleştiren eğitim alanını eğitim dünyasına kazandırdı. Öğrencilerini, özgüvenli, sorumluluğunu bilen, öğrenmeyi öğrenmiş gençler olarak hayata hazırlamaya devam etti.